İsrail-Iran Çatışması 5. Gününde: Nükleer Tesislerde Kanlı Saldırılar
İsrail’in İran’a yönelik saldırıları devam ederken çatışmalar 5. gününe girdi. İsrail, Tahran, Kirmanşah, Tebriz, İsfahan gibi önemli şehirleri hedef alarak birçok sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu. İran’ın üst düzey komutanları ve nükleer bilimciler de saldırılarda hayatını kaybedenler arasında yer aldı.
Ayrıca, İsrail’in Natanz, İsfahan ve Fordo gibi önemli nükleer tesislere saldırı düzenlediği haberleri de gündemi meşgul etti. Bu tesislerde olası bir nükleer sızıntı endişe yaratırken, Dünya Atom Enerjisi Kurumu, Natanz Nükleer Enerji Tesisi’nde kirlilik tespit edildiğini doğruladı.
İran’ın Nükleer Programı Ne Zaman Başladı?
İsrail’in saldırılarının odak noktasında İran’ın nükleer enerji programı bulunuyor. Natanz Nükleer Enerji Santrali gibi tesisler uluslararası açıdan endişe kaynağı haline geldi. İran’da sadece Natanz değil Arak, Buşehr ve Fordo gibi tesisler de faaliyet gösteriyor.

Natanz Nükleer Santrali
İran’ın nükleer enerji çalışmaları 1950’li yıllarda ABD’nin de yardımlarıyla başladı. İran, 1975 yılında Alman Siemens ile Buşehr kentinde ilk nükleer enerji santralini inşa etmeye başladı. Ancak 1979’da İran Şahı’nın devrilmesiyle çalışmalar durma noktasına geldi. 90’lı yıllarda faaliyetler tekrar hız kazanırken, İran uranyum zenginleştirme programına odaklandı ve yeni tesisler inşa etti. 2000’li yıllarda ise Arak ve Natanz nükleer tesislerinin inşası tamamlandı.
Dünyanın Gündemindeki Natanz Nükleer Santrali
Natanz Nükleer Santrali, başkent Tahran’ın 320 kilometre güneyinde bulunuyor ve 2012’de suikaste uğrayan nükleer bilimci Mostafa Ahmadi Roshan’ın adıyla anılıyor. Tesis, uranyum zenginleştirmeye yönelik parçacıkların bulunmasıyla uluslararası gerginliklere sebep oldu.
Tesis, günümüze kadar İran ile Batı dünyası arasındaki gerginliklerin odağı haline geldi ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin arttığını açıklandı.

Atom Enerjisi Kurumu’nun Natanz Nükleer Santrali’ni teftişi
Siber Saldırıların ve Sabotajların Hedefi
Natanz’daki tesisler, birçok kez saldırıların hedefi haline geldi. Tesis, 2006 yılında ABD liderliğindeki “Olimpiyat Oyunları” adı verilen kapsamlı bir siber saldırıya maruz kaldı ve Stuxnet adlı solucan programıyla zarar gördü.
2020 yılında yaşanan bir patlama sonucu tesisin uranyum zenginleştirme için kullanılan bölümünde yangın çıktı. Uluslararası Atom Ajansı, olayın sadece elektrik kesintisi nedeniyle meydana geldiğini belirtti. 2021’de ise tesisin elektrik dağıtım şebekesinde bir patlama daha meydana geldi ve İran bu olayı MOSSAD tarafından yapılan bir suikast olarak nitelendirdi.
Yeraltına Yeni Tesis
2021 yılında, Natanz Nükleer Santrali’nde yaşanan saldırılar sonrasında yeraltına yeni bir tesis inşa edildiği ortaya çıktı. ABD uyduları, yer altındaki inşaatın devam ettiğini gösterdi. Tesisin yer üstündeki kısmının büyük hasar gördüğü de belirtildi. Uzmanlar, İran’ın yeraltı tesislerinde özel sertleştirilmiş beton kullandığını ve bu betonun henüz delinip delinmediğinin belirsiz olduğunu ifade etti.

Natanz Nükleer Santrali
Uranyum Zenginleştirme Neden Önemli?
Uranyum zenginleştirme, uranyum235 elementinin uranyum238 maddesine dönüştürülmesi işlemidir. Bu işlem, nükleer enerjiden elektrik üretmek ve nükleer silah yapmak için gereklidir. İran, uranyum zenginleştirme programının barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü savunurken, Batılı ülkeler ve İsrail bu programı sıkı bir şekilde takip etmektedir.