Salmonella hangi gıdalardan bulaşır

Gıda Güvenliği ve Salmonella: Uzmanların İpuçları

İzmir’de kumpir yedikten sonra fenalaşan ve hastaneye kaldırılan bir kişinin, salmonella bakterisi nedeniyle hayatını kaybetmesi, gıda güvenliğini bir kez daha ön plana çıkardı. Ancak, bu bakterinin bulaşma şekilleri ve korunma yolları konusunda bilgi sahibi olmak, enfeksiyon riskini azaltabilir. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, bu konuda merak edilenleri anlattı.

Ali Acar

SALMONELLA NEDİR?

Salmonella, insan ve hayvan bağırsaklarında yaşayan bir bakteri türüdür. Genellikle gıda kaynaklı ishal ve tifo hastalığına sebep olur. Bu bakteriler, çoğunlukla kontamine yiyecek veya su aracılığıyla vücuda girer. Bakteri kaynaklı enfeksiyonlar genellikle ani başlayan ateş, karın ağrısı, ishal ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir.

NASIL BULAŞIR?

Salmonella bakterileri, çoğunlukla kontamine gıdalar aracılığıyla vücuda girer. Çiğ veya az pişmiş et, yumurta, kümes hayvanları ve süt gibi hayvansal ürünler genellikle bulaşma riski taşır. Bu nedenle, bu tür gıdaların tüketiminden önce iyi pişirilmesi önemlidir. Ayrıca, hijyen kurallarına uyulmaması durumunda, insanların dışkısıyla kirlenmiş objelere temas sonrası ellerin ağıza götürülmesiyle de bulaşabilir.

EN RİSKLİ GIDALAR

Salmonella genellikle hayvansal kaynaklı kontamine gıdalardan bulaşır. Özellikle çiğ veya az pişmiş yumurta, tavuk eti ve pastörize edilmemiş sütler, en riskli gıdalar arasındadır. Ayrıca, gübre ile kirlenmiş yeşil sebzeler ve iyi yıkanmamış meyve/sebzeler de bulaşma riskini artırabilir.

Salmonella enfeksiyonlarının belirtileri genellikle başlangıçta ateş, karın ağrısı, ishal ve mide bulantısı şeklindedir. Bu belirtiler genellikle bakterinin vücuda girmesinden sonra 6-72 saat içinde ortaya çıkar ve enfeksiyon genellikle 2-7 gün sürer.

NASIL KORUNABİLİRİZ?

Salmonella enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu, gıdaları en az 65°C’de 5-6 dakika boyunca pişirmektir. Ayrıca, çiğ süt ve yumurta tüketiminden kaçınılmalı, pastörize veya kaynatılmış süt tercih edilmelidir. Yumurta ve çiğ yumurta içeren ürünler buzdolabında saklanmalı ve mümkün olan en kısa sürede tüketilmelidir.

Özellikle evcil hayvanlarla temas sonrası eller iyice yıkanmalı ve suyun güvenliği konusunda şüphe varsa, kaynatılarak içilmelidir. Evde, yemek hazırlarken dikkatli olunmalı, çiğ et ve sebzeleri ayrı tahtalarla kesilmeli ve eller sık sık yıkanmalıdır.

ÖNERİLER

Açıkta satılan yiyeceklerden kaçının ve hijyen kurallarına dikkat edin. Restoranlarda yemek yerken, yiyeceklerin hijyeninden emin olun ve gıdaların sağlıklı bir şekilde pişirildiğinden emin olun. Market alışverişlerinde dikkatli olun ve bozulabilir ürünleri son almaya özen gösterin.

Salmonella enfeksiyonları genellikle hafif seyirli olmakla birlikte, risk grubundaki bireyler için ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, hijyen kurallarına uymak ve gıda güvenliğine dikkat etmek hayati önem taşır.

Related Posts

Havuz keyfiniz zehir olmasın! Ölümcül riskler tehdit saçıyor

Prof. Dr. Alper Şener, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte artan havuz kullanımına dikkat çekerek, havuzun yanı sıra akarsu yataklarında serinlemeye çalışanlara da uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Şener, “Bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar ölümcül olabilir. Bu sularda yaşayan bazı parazitler burundan girerek beyne ulaşabiliyor” dedi.

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

50 binde bir görülüyor: Gürcü hastanın skolyoz eğriliğini Türk hekimler iyileştirdi

Skolyoz eğriliği nedeniyle tedavisi için Gürcistan’dan Türkiye’ye gelen Juna Bakhtadze Türk hekimleri sayesine hayata tutundu. Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Samet Erinç, “Hastamızın skolyoz açısının yaklaşık 110 derece olduğu tespit ettik. Bu, toplumda çok nadir görülen, 50 ila 60 binde bir diyebileceğimiz cerrahi sınıra ulaşmış bir eğriliktir. İki seans şeklinde 10-11 saatlik bir operasyonun sonucunda hastamızı ameliyat ettik. Şu anda hastamız gayet sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilir. Yürümesi düzeldi, hayata yeniden dönmüş gibi oldu. Bu gibi durumlarda erken teşhis çok önemli” dedi.

Otozomal resesif ataksi hastalığı görülmüyor, anlaşılmıyor: Farkındalık artırılmalı

Otozomal resesif ataksiler, yaşamı hem fiziksel hem de sosyal yönden zorlaştırıyor. Uzmanlar, hastalık hakkında toplumsal farkındalığın azlığı ve erişilebilirlik sorunlarının genç hastaları sosyal izolasyona sürüklediğine dikkat çekiyor. Bilgilendirme, destek ve erişim politikalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Sağlık emekçisini bayramda bedava çalıştırma formülü: ‘Emeğe yapılan açık bir haksızlık’

Sağlık çalışanlarına normal mesai tamamlanmadan yapılan bayram çalışmaları için herhangi bir ek ücret ödenmediğine dikkat çeken SAHADER Başkan Yardımcısı Filiz Aksu, “Emekçinin emeğine yapılan açık bir haksızlıktır” diye konuştu.

Kepek, dökülme, kaşıntı kabusuna son! Saç derisine detoks şart, işte yöntemi

Sağlıklı saçlar, sağlıklı bir saç derisiyle başlar. Günlük yaşamın koşuşturması, çevresel kirlilik, kullanılan ürünlerin kalıntıları ve bazen farkında olmadan yaptığımız hatalar. Hepsi saç derimizin doğal dengesini bozabiliyor. Bu dengesizlik zamanla yağlanma, kepek, kaşıntı ve hatta saç dökülmesi gibi sorunlara yol açabiliyor. Peki ne yapmalı?